|
Kategorie |
Türkisch |
Englisch |
|
General |
|
1 |
General |
çok dayanıklı filmlerin ve kimi sentetik kumaşların yapımında kullanılan bileşiminde iki alkol drubu bulunan madde |
glycol n.
|
|
2 |
General |
evin bir yanında bulunan ve üç yanı camla çevrili çok güneşli oda |
solarium n.
|
|
3 |
General |
çok tavşan bulunan yer |
warren n.
|
|
4 |
General |
khazad-dum'da bulunan hafif ve çok dayanıklı bir maden |
mithril n.
|
|
5 |
General |
içerisinde pek çok ada adacık kayalık bulunan deniz |
archipelago n.
|
|
6 |
General |
çok daireli büyük bir apartmanda bulunan daire |
unit n.
|
|
7 |
General |
çok sayıda erkek bulunan yer veya durum |
meat market n.
|
|
8 |
General |
yalnızca birkaç yüz mikrometrelik çapı bulunan ve kan gibi sıvılarda süspansiyon halinde tutulabilen çok küçük kabarcık |
microbubble n.
|
|
9 |
General |
(mesane) az çok kasılabilen çeşitli organların duvarlarında bulunan yumuşak kas tabakası |
muscularis n.
|
|
10 |
General |
milyarlarca dolarlık serveti bulunan çok zengin kimse |
multi-billionaire n.
|
|
11 |
General |
kısa rolleri bulunan birden çok katılımcının yer aldığı, genellikle rekabetçi olan gösteri |
slam n.
|
|
12 |
General |
çok fazla sayıda kadınla cinsel ilişkide bulunan (erkek) |
philandering adj.
|
|
13 |
General |
çok sayıda ilmeği bulunan |
loopy adj.
|
|
14 |
General |
çok sayıda küçük tümsekleri bulunan |
granulate adj.
|
|
15 |
General |
çok sayıda yazarı bulunan |
multiauthor adj.
|
|
16 |
General |
çok sayıda bandı bulunan |
multiband adj.
|
|
17 |
General |
çok sayıda odası bulunan |
multicamerate adj.
|
|
18 |
General |
çok sayıda oluğu bulunan |
multicavous adj.
|
|
19 |
General |
çok sayıda odası bulunan |
multichambered adj.
|
|
|
20 |
General |
çok sayıda odası bulunan |
multi-chambered adj.
|
|
21 |
General |
çok yönü bulunan |
multidimensional adj.
|
|
22 |
General |
çok sayıda farklı parçası bulunan |
multifarious adj.
|
|
23 |
General |
çok sayıda lobu veya bölümü bulunan |
multifidous adj.
|
|
24 |
General |
çok sayıda çeşidi bulunan |
multigenerous adj.
|
|
25 |
General |
birden çok başı bulunan |
multiheaded adj.
|
|
26 |
General |
çok sayıda dalı bulunan |
multiramose adj.
|
|
27 |
General |
çok sayıda sapı bulunan |
multi-stemmed adj.
|
|
28 |
General |
çok sayıda damarı bulunan |
multistriate adj.
|
|
29 |
General |
birden çok unvanı bulunan |
multititular adj.
|
|
30 |
General |
birden çok anlamı bulunan |
multivalent adj.
|
|
31 |
General |
çok sayıda yönü bulunan |
multivious adj.
|
|
32 |
General |
çok sayıda yolu bulunan |
multivious adj.
|
|
33 |
General |
çok fazla tasarım özelliği bulunan |
over-designed adj.
|
|
34 |
General |
çok fazla donanımı bulunan |
overequipped adj.
|
|
35 |
General |
çok az katkıda bulunan |
parasitic adj.
|
|
36 |
General |
çok az katkıda bulunan |
parasitical adj.
|
|
37 |
General |
çok sayıda parkı bulunan |
parkly adj.
|
|
38 |
General |
dünyanın pek çok bölümünde bulunan |
peregrine adj.
|
|
39 |
General |
dünyanın pek çok bölümünde bulunan |
peregrinic adj.
|
|
|
Idioms |
|
40 |
Idioms |
çok nadiren bulunan |
scarcer than hens' teeth adj.
|
|
41 |
Idioms |
çok sevilen/önem verilen/yakın bulunan kişi veya durum |
dear to somebody's heart expr.
|
|
42 |
Idioms |
çok nadiren bulunan |
as scarce as hens' teeth expr.
|
|
43 |
Idioms |
çok nadiren bulunan |
as scarce as hen's teeth expr.
|
|
44 |
Idioms |
çok nadiren bulunan |
scarce as hens' teeth expr.
|
|
45 |
Idioms |
çok nadiren bulunan |
scarcer than hen's teeth expr.
|
|
46 |
Idioms |
çok yakında bulunan |
about the ears expr.
|
|
47 |
Idioms |
çok sevilen/önem verilen/yakın bulunan kişi veya durum |
close to somebody's heart expr.
|
|
48 |
Idioms |
çok nadiren bulunan |
as scarcer than hen's teeth expr.
|
|
49 |
Idioms |
çok nadir bulunan |
as rare as hens' teeth expr.
|
|
50 |
Idioms |
çok nadir bulunan |
rare as hens' teeth expr.
|
|
51 |
Idioms |
çok nadir bulunan |
scarce as hen's teeth expr.
|
|
52 |
Idioms |
çok nadir bulunan |
as scarce as hen's teeth expr.
|
|
Trade/Economic |
|
53 |
Trade/Economic |
hisse senetleri çok az sayıda yatırımcının elinde bulunan şirket |
close corporation n.
|
|
54 |
Trade/Economic |
hisse senetleri çok az sayıda yatırımcının elinde bulunan şirket |
closed corporation n.
|
|
55 |
Trade/Economic |
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlere ait |
large-cap adj.
|
|
56 |
Trade/Economic |
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketler ile ilişkili |
large-cap adj.
|
|
57 |
Trade/Economic |
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlerin hisselerine yatırım yapan yatırım fonlarına ait |
large-cap adj.
|
|
58 |
Trade/Economic |
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlerin hisselerine yatırım yapan yatırım fonları ile ilişkili |
large-cap adj.
|
|
59 |
Trade/Economic |
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlere ait |
large-capitalisation adj.
|
|
60 |
Trade/Economic |
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketler ile ilişkili |
large-capitalisation adj.
|
|
61 |
Trade/Economic |
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlerin hisselerine yatırım yapan yatırım fonlarına ait |
large-capitalisation adj.
|
|
62 |
Trade/Economic |
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlerin hisselerine yatırım yapan yatırım fonları ile ilişkili |
large-capitalisation adj.
|
|
63 |
Trade/Economic |
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlere ait |
large-capitalization adj.
|
|
64 |
Trade/Economic |
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketler ile ilişkili |
large-capitalization adj.
|
|
65 |
Trade/Economic |
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlerin hisselerine yatırım yapan yatırım fonlarına ait |
large-capitalization adj.
|
|
66 |
Trade/Economic |
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlerin hisselerine yatırım yapan yatırım fonları ile ilişkili |
large-capitalization adj.
|
|
Politics |
|
67 |
Politics |
kural koyucu nitelikleri bulunan çok taraflı anlaşma |
convention n.
|
|
68 |
Politics |
uluslararası ilişkilerde önemli ve belirleyici rolü bulunan, askeri ve ekonomik açıdan çok güçlü ülke |
great power n.
|
|
Technical |
|
69 |
Technical |
ara tabaka bağlantıları bulunan rijit çok tabakalı baskılı devre levhaları |
rigid multilayer printed boards with interlayer connections n.
|
|
70 |
Technical |
bir çok boyada yeşil kristaller şeklinde bulunan magnezyum ve demirin silikatı |
olivine n.
|
|
71 |
Technical |
dünyadan çok uzak bir mesafede bulunan yıldız |
fixed star n.
|
|
72 |
Technical |
geçiş bağlantılı bulunan esnek çok tabakalı baskılı devre levhaları |
flexible multilayer printed boards with through connections n.
|
|
73 |
Technical |
üzerinde çok sayıda krank kolu bulunan krank |
multithrow crankshaft n.
|
|
74 |
Technical |
üzerinde çok sayıda delik bulunan havagazı borusu |
jet burner n.
|
|
75 |
Technical |
çok sayıda iğneli yazıcıda ve tüm lazer yazıcılarda bulunan bir özellik olan karakterleri çok küçük yatay ve dikey hareketlerle konumlandırma |
microspacing n.
|
|
76 |
Technical |
mıknatıs çekirdeği halka şeklinde olup bir veya daha fazla sayıda çok kısa hava boşluğu bulunan manyetik kafa |
ring head n.
|
|
77 |
Technical |
iki veya daha çok sayıda kanalı bulunan kaydedici |
multichannel recorder n.
|
|
78 |
Technical |
çok küçük elektronik ve mekanik parçaları bir araya getirerek hareketli aksamları bulunan sistemler oluşturan teknoloji veya bu teknoloji ile üretilen cihaz |
mems (microelectromechanical systems) abrev.
|
|
Computer |
|
79 |
Computer |
rulo olarak sarılmış, aralarında karbon kağıdı bulunan iki veya dört yapraklı bir kağıdın üzerine çok sayıda basılan (bilgisayar çıktısı) |
multipart adj.
|
|
|
Electric |
|
80 |
Electric |
birden çok elektrik iletkeni bulunan |
multiconductor adj.
|
|
Architecture |
|
81 |
Architecture |
iç kenarıyla dış kenarı arasında çok az fark bulunan dönel merdiven basamağı |
balanced step n.
|
|
Construction |
|
82 |
Construction |
paralel olmayan kenarları daha uzun olmak üzere, biri çok kısa olan iki paralel kenarı bulunan dörtgen (bina şekli) |
flatiron n.
|
|
Mining |
|
83 |
Mining |
sıvı içindeki çok ince boyutta bulunan (genellikle silikat kökenli) yapışkan veya katı parça |
slime n.
|
|
84 |
Mining |
spinel gruba ait çok nadir bulunan bir mineral |
gahnite n.
|
|
Medical |
|
85 |
Medical |
vücutta normalden daha çok bulunan |
supraphysiological adj.
|
|
86 |
Medical |
çok sayıda antijen bağlama alanı bulunan (antikor) |
multivalent adj.
|
|
Physiology |
|
87 |
Physiology |
çok sayıdaki omurgalı ve omurgasız hayvanın kas dokusunda bulunan hemoglobinle ilişkili olduğu saptanan kırmızı renkli bir solunum pigmenti |
myohaematin n.
|
|
Parasitology |
|
88 |
Parasitology |
çok sayıda turbellarya türünde bulunan pürüzsüz, çubuk veya iğ formunda olan çok küçük bir tür yapı |
rhabdite n.
|
|
89 |
Parasitology |
yassıkurdun derisinde bulunan pürüzsüz, çubuk veya iğ formunda çok küçük yapı |
rhabdoid n.
|
|
Gastronomy |
|
90 |
Gastronomy |
yüksek kaliteli etlere göre daha çok yağsız kası ve daha az yağı bulunan (et) |
good adj.
|
|
Physics |
|
91 |
Physics |
çok sayıda ışını bulunan |
multiradiate adj.
|
|
Chemistry |
|
92 |
Chemistry |
evrende çok miktarda bulunan tek değerlikli bir element |
hydrogen n.
|
|
93 |
Chemistry |
en çok boksitte bulunan gümüş renkli yumuşak metalik bir element |
aluminum n.
|
|
94 |
Chemistry |
en çok boksitte bulunan gümüş renkli yumuşak metalik bir element |
aluminium n.
|
|
95 |
Chemistry |
opyumda çok az miktarda bulunan ve öksürük ilacı olarak kullanılan bir alkaloit |
opianine n.
|
|
96 |
Chemistry |
içerdiği iki halkanın birden fazla ortak atomu paylaştığı bir molekülde bulunan (çok halkalı sistem) |
condensed adj.
|
|
97 |
Chemistry |
içerdiği iki halkanın birden fazla ortak atomu paylaştığı bir molekülde bulunan (çok halkalı sistem) |
fused adj.
|
|
Biology |
|
98 |
Biology |
kanda çok sayıda bulunan fagositik ve granülositik beyaz kan hücresi |
neutrophil n.
|
|
99 |
Biology |
bir çok hücre çekirdeklerinde bulunan yuvarlak çekirdeksi cisim |
nucleole n.
|
|
100 |
Biology |
çok sayıda iğnesi bulunan |
myriacanthous adj.
|
|
101 |
Biology |
(birden çok östrus döngüsüne sahip hayvan) cinsel olarak faal olmadığı döneminde bulunan |
dioestrous adj.
|
|
102 |
Biology |
(birden çok östrus döngüsüne sahip hayvan) cinsel olarak faal olmadığı döneminde bulunan |
diestrous adj.
|
|
103 |
Biology |
(birden çok östrus döngüsüne sahip hayvan) cinsel olarak faal olmadığı döneminde bulunan |
dioestrus adj.
|
|
104 |
Biology |
(birden çok östrus döngüsüne sahip hayvan) cinsel olarak faal olmadığı döneminde bulunan |
diestrual adj.
|
|
105 |
Biology |
(birden çok östrus döngüsüne sahip hayvan) cinsel olarak faal olmadığı döneminde bulunan |
dioestrual adj.
|
|
106 |
Biology |
birden çok sentromeri bulunan (kromozom) |
multicentric adj.
|
|
107 |
Biology |
hücre veya genomda birden çok kopya halinde bulunan (plazmid veya nükleik asit dizilimi) |
multicopy adj.
|
|
108 |
Biology |
çok sayıda lobu bulunan |
multilobar adj.
|
|
109 |
Biology |
çok sayıda lobu bulunan |
multilobe adj.
|
|
110 |
Biology |
çok sayıda lobu bulunan |
multilobate adj.
|
|
111 |
Biology |
birden çok bölümü bulunan |
multiseptate adj.
|
|
112 |
Biology |
birden çok odası bulunan |
multiseptate adj.
|
|
Marine Biology |
|
113 |
Marine Biology |
çok genç dönemleri hariç kabuksuz olan, sırt veya yanlarında solungaçları bulunan yumuşakçaları içeren bir şube |
nudibranchiata n.
|
|
114 |
Marine Biology |
tropikal denizlerde çok sayıda bulunan küçük ve parlak renkli ostraciidae familyasından balıklara verilen ad |
trunkfish n.
|
|
115 |
Marine Biology |
kıyı ılıman sularında bol bulunan çok uzun dar yapraklı bir deniz bitkisi |
turtle grass (zostera marina) n.
|
|
116 |
Marine Biology |
kıyı ılıman sularında bol bulunan çok uzun dar yapraklı bir deniz bitkisi |
grass wrack n.
|
|
117 |
Marine Biology |
kıyı ılıman sularında bol bulunan çok uzun dar yapraklı bir deniz bitkisi |
eelgrass n.
|
|
118 |
Marine Biology |
kuzey atlantik okyanusu'na özgü, üst çenesinde dört adet bıyık bulunan çok küçük bir morina balığı |
mackerel midge n.
|
|
119 |
Marine Biology |
tropik denizlerde çok sayıda bulunan bir mercan resifi cinsi |
madrepora n.
|
|
120 |
Marine Biology |
amerika'nın tuzlu bataklıklarında çok sayıda bulunan ve kabuğu oluklu yapıda olan bir midye |
meadow mussel n.
|
|
121 |
Marine Biology |
amerika'nın tuzlu bataklıklarında çok sayıda bulunan ve kabuğu oluklu yapıda olan bir midye |
meadow mussel n.
|
|
Astronomy |
|
122 |
Astronomy |
mars'ta kanalların kesiştiği noktalarda bulunan çok sayıda küçük koyu yuvarlak leke |
oasis n.
|
|
123 |
Astronomy |
gezegenler arası uzayda bulunan çok küçük cisimcikler |
micrometeorite n.
|
|
124 |
Astronomy |
gezegenler arası uzayda bulunan çok küçük cisimcikler |
micrometeoroid n.
|
|
125 |
Astronomy |
güneşe çok yakın bulunan sıcak, gazlı, dev, güneş dışı gezegen |
roaster n.
|
|
126 |
Astronomy |
mercekleri arasında çok büyük mesafe bulunan bir cihazla çekilen stereoskopik fotoğrafları karşılaştırarak topografik ölçümler yapan bir stereoskop |
comparator n.
|
|
127 |
Astronomy |
çok uzakta bulunan galaksi |
red-shifted galaxy n.
|
|
128 |
Astronomy |
içinde hiç yıldız bulunmayan veya çok az bulunan varsayımsal galaksiler |
dark galaxy n.
|
|
Zoology |
|
129 |
Zoology |
kuzey yarımküre'nin daha soğuk bölümlerinde sıkça bulunan, çok kıllı bir mamut |
northern mammoth (mammuthus primigenius) n.
|
|
130 |
Zoology |
kuzey yarımküre'nin daha soğuk bölümlerinde sıkça bulunan, çok kıllı bir mamut |
woolly mammoth n.
|
|
131 |
Zoology |
pek çok yarasa türünün burnunda bulunan ince, geniş, zar şeklinde deri katman |
nose leaf n.
|
|
132 |
Zoology |
crinoidea sınıfına ait, oral diskin etrafında kolları bulunan pek çok canlıyı ve fosili içeren bir takım |
encrinoidea n.
|
|
133 |
Zoology |
crinoidea sınıfına ait, oral diskin etrafında kolları bulunan pek çok canlıyı ve fosili içeren bir takım |
brachiata n.
|
|
134 |
Zoology |
crinoidea sınıfına ait, oral diskin etrafında kolları bulunan pek çok canlıyı ve fosili içeren bir takım |
articulata n.
|
|
135 |
Zoology |
kuzey yarımküre'nin daha soğuk bölümlerinde sıkça bulunan, çok kıllı bir mamut |
woolly mammoth (mammuthus primigenius) n.
|
|
136 |
Zoology |
arktik bölgelerde yaşamış olup soyu tükenmiş bulunan çok tüylü bir memeli |
rhinoceros antiquitatis n.
|
|
137 |
Zoology |
pek çok omurgasız hayvanda bulunan, kalkerli kitle içeren bir kese |
lithocyst n.
|
|
138 |
Zoology |
asya ve afrika'nın batısında bulunan çok küçük boynuzsuz geyiğe benzeyen |
traguline adj.
|
|
139 |
Zoology |
asya ve afrika'nın batısında bulunan çok küçük boynuzsuz geyiğin özelliklerini taşıyan |
traguline adj.
|
|
140 |
Zoology |
çok sayıda diş benzeri çıkıntısı bulunan |
multidentate adj.
|
|
141 |
Zoology |
çok sayıda parmak benzeri çıkıntısı bulunan |
multidigitate adj.
|
|
142 |
Zoology |
çok sayıda oluğu bulunan |
multisulcate adj.
|
|
Botanic |
|
143 |
Botanic |
bazı mantarların sporları arasında bulunan çok ince ipliksi yapılar |
capillitium n.
|
|
144 |
Botanic |
kuzey amerika'da bulunan tüylü, çok yıllık, sarı-pembe çiçekli bir çalı |
catgut (tephrosia virginiana) n.
|
|
145 |
Botanic |
kuzey amerika'da bulunan tüylü, çok yıllık, sarı-pembe çiçekli bir çalı |
goat's rue n.
|
|
146 |
Botanic |
kuzey amerika'da bulunan tüylü, çok yıllık, sarı-pembe çiçekli bir çalı |
wild sweet pea n.
|
|
147 |
Botanic |
kuzey amerika'da bulunan tüylü, çok yıllık, sarı-pembe çiçekli bir çalı |
thairm n.
|
|
148 |
Botanic |
kuzey amerika'nın batısındaki dağlarda bulunan beyaz çiçekli çok yıllık bir bitki |
alpine lousewort (pedicularis contorta) n.
|
|
149 |
Botanic |
eski dünya'da (özellikle afrika'da) bulunan çok yıllık bir bitki cinsi |
anthericum n.
|
|
150 |
Botanic |
eski dünya'da (özellikle afrika'da) bulunan çok yıllık bir bitki cinsi |
genus anthericum n.
|
|
151 |
Botanic |
yeni güney galler'de bol miktarda bulunan ve yoncaya benzeyen çok yıllık kokulu bir bitki |
australian shamrock (trigonella suavissima) n.
|
|
152 |
Botanic |
yeni güney galler'de bol miktarda bulunan ve yoncaya benzeyen çok yıllık kokulu bir bitki |
menindie clover (trigonella suavissima) n.
|
|
153 |
Botanic |
amerika'ya özgü sık ormanlarda bulunan kaşındırıcı tüylere sahip tekstilde de kullanılan çok yıllık bir bitki |
wood nettle (laportea canadensis) n.
|
|
154 |
Botanic |
akdeniz kıyılarında ve özellikle korsika'da çok sayıda bulunan kalın ve bodur orman altı bitkisi |
macchia n.
|
|
155 |
Botanic |
akdeniz kıyılarında ve özellikle korsika'da çok sayıda bulunan kalın ve bodur orman altı bitkileri ile kaplanmış alan veya bölge |
macchia n.
|
|
156 |
Botanic |
afrika ve arabistan çöllerinde çok sayıda bulunan loblu yaprak şeklinde veya çalıya benzer gövdesi yarı kabuklu ve pullu olan bir liken |
lecanora esculenta n.
|
|
157 |
Botanic |
afrika ve arabistan çöllerinde çok sayıda bulunan loblu yaprak şeklinde veya çalıya benzer gövdesi yarı kabuklu ve pullu olan bir liken |
lecanora affinis n.
|
|
158 |
Botanic |
afrika ve arabistan çöllerinde çok sayıda bulunan loblu yaprak şeklinde veya çalıya benzer gövdesi yarı kabuklu ve pullu olan bir liken |
lecanora fruticulosa n.
|
|
159 |
Botanic |
afrika ve arabistan çöllerinde çok sayıda bulunan, insanlarca tüketilen ve hayvan yemi olarak da kullanılan, loblu yaprak şeklinde veya çalıya benzer gövdesi yarı kabuklu ve pullu olan bir liken |
manna lichen n.
|
|
160 |
Botanic |
kuzey yarım küre'nin nemli bölgelerinde yaygın olarak yetişen, kokusuz köksapları bulunan çok yıllık bir ot |
hedge nettle (stachys palustris) n.
|
|
161 |
Botanic |
kuzey amerika'nın sulak bölgelerinde yetişen, küçük beyaz çiçekleri bulunan çok yıllık otsu bir bitki |
lizard's-tail n.
|
|
162 |
Botanic |
kuzey amerika'nın sulak bölgelerinde yetişen, küçük beyaz çiçekleri bulunan çok yıllık otsu bir bitki |
saururus cernuus n.
|
|
163 |
Botanic |
kuzey amerika'nın sulak bölgelerinde yetişen, küçük beyaz çiçekleri bulunan çok yıllık otsu bir bitki |
swamp lily n.
|
|
164 |
Botanic |
geniş çayırlarda bulunan, eski dünya'ya özgü mor-mavi çiçekli çok yıllık bir ada çayı |
meadow clary (salvia pratensis) n.
|
|
165 |
Botanic |
geniş çayırlarda bulunan, eski dünya'ya özgü mor-mavi çiçekli çok yıllık bir ada çayı |
meadow sage n.
|
|
166 |
Botanic |
avustralya ve doğu hint adaları'nda yetişen ve çok sayıda stameni bulunan mersingiller familyasına mensup bir cins |
melaleuca n.
|
|
167 |
Botanic |
kuzey avrupa'da yetişen, mızraksı yaprakları, kırmızımsı-mor çiçekleri ve yeraltı filizleri bulunan çok yıllık bir devedikeni |
melancholy thistle n.
|
|
168 |
Botanic |
kuzey avrupa'da yetişen, mızraksı yaprakları, kırmızımsı-mor çiçekleri ve yeraltı filizleri bulunan çok yıllık bir devedikeni |
cirsium helenioides n.
|
|
169 |
Botanic |
kuzey avrupa'da yetişen, mızraksı yaprakları, kırmızımsı-mor çiçekleri ve yeraltı filizleri bulunan çok yıllık bir devedikeni |
cirsium heterophylum n.
|
|
170 |
Botanic |
dallanan çiçek başları bulunan ve ağaçlık alanlarda yaygın olarak yetişen açık yeşil renkli melica cinsi çok yıllık bir çim |
melick n.
|
|
171 |
Botanic |
parlak mavi veya beyaz çiçekleri bulunan çok yıllık küçük bir ot |
mouse ear n.
|
|
172 |
Botanic |
kirpikli yaprakları ve turuncu lekeli sarı renkli çiçekleri bulunan yaprak dökmeyen çok yıllık bir bitki |
yellow mountain saxifrage n.
|
|
173 |
Botanic |
kirpikli yaprakları ve turuncu lekeli sarı renkli çiçekleri bulunan yaprak dökmeyen çok yıllık bir bitki |
saxifraga aizoides n.
|
|
174 |
Botanic |
kuzey amerika'nın batı kesiminde yetişen ve sarı spatası bulunan çok yıllık yaprak döken bir bataklık bitkisi |
lysichiton americanum n.
|
|
175 |
Botanic |
kuzey amerika'nın batı kesiminde yetişen ve sarı spatası bulunan çok yıllık yaprak döken bir bataklık bitkisi |
skunk cabbage n.
|
|
176 |
Botanic |
kuzey amerika ve japonya'ya özgü, beyaz çiçekli ve çok sayıda etli, sert ve tüylü tohumları bulunan tırmanıcı bir bitki |
moxie n.
|
|
177 |
Botanic |
avrupa'ya özgü olup tüylü yaprakları ve şemsiye biçiminde beyaz çiçekleri bulunan çok yıllık otları içeren bir cins |
myrrhis n.
|
|
178 |
Botanic |
avrupa'ya özgü olup tüylü yaprakları ve şemsiye biçiminde beyaz çiçekleri bulunan çok yıllık otları içeren bir cins |
genus myrrhis n.
|
|
179 |
Botanic |
kılıç benzeri yaprakları ve aromatik kökleri bulunan çok yıllık bir bataklık bitkisi |
myrtle flag n.
|
|
180 |
Botanic |
kılıç benzeri yaprakları ve aromatik kökleri bulunan çok yıllık bir bataklık bitkisi |
flagroot n.
|
|
181 |
Botanic |
kılıç benzeri yaprakları ve aromatik kökleri bulunan çok yıllık bir bataklık bitkisi |
sweet calamus n.
|
|
182 |
Botanic |
karşılıklı yaprakları ve beyazımsı çiçekleri bulunan, çuhaçiçeğigiller familyasına mensup çok yıllık yaygın bitkileri içeren bir cins |
glaux n.
|
|
183 |
Botanic |
karşılıklı yaprakları ve beyazımsı çiçekleri bulunan, çuhaçiçeğigiller familyasına mensup çok yıllık yaygın bitkileri içeren bir cins |
genus glaux n.
|
|
184 |
Botanic |
kıyı ılıman sularında bol bulunan çok uzun dar yapraklı bir deniz bitkisi |
grasswrack n.
|
|
185 |
Botanic |
meksika ve güneybatı abd'ye özgü olup kauçuk elde etmek için yetiştirilen, uzun gümüşi yaprakları ve küçük beyaz çiçekleri bulunan çok dallı bir bitki |
huayule n.
|
|
186 |
Botanic |
amerika'nın tropik denizlerinde yetişen ve yemişe benzeyen çok sayıda hava kesecikleri bulunan yeşilimsi kahverengi bir deniz yosunu |
sargassum bacciferum n.
|
|
187 |
Botanic |
kuzey yarımkürede bulunan, etki yaprakları ve yeşilimsi sarı veya mor çiçekleri olan çok yıllık bir bitki |
roseroot n.
|
|
188 |
Botanic |
kuzey yarımkürede bulunan, etki yaprakları ve yeşilimsi sarı veya mor çiçekleri olan çok yıllık bir bitki |
rhodiola rosea n.
|
|
189 |
Botanic |
kuzey yarımkürede bulunan, etki yaprakları ve yeşilimsi sarı veya mor çiçekleri olan çok yıllık bir bitki |
sedum rosea n.
|
|
190 |
Botanic |
kokulu yeşile çalan salkımları bulunan çok yıllık sarılıcı bir asma |
russian vine n.
|
|
191 |
Botanic |
kokulu yeşile çalan salkımları bulunan çok yıllık sarılıcı bir asma |
china fleece vine n.
|
|
192 |
Botanic |
kokulu yeşile çalan salkımları bulunan çok yıllık sarılıcı bir asma |
polygonum aubertii n.
|
|
193 |
Botanic |
kokulu yeşile çalan salkımları bulunan çok yıllık sarılıcı bir asma |
silver lace vine n.
|
|
194 |
Botanic |
kuzey ve güney yarımkürenin kuzey kıyılarında bulunan etli çok yıllık bir bitki |
oyster plant n.
|
|
195 |
Botanic |
güney afrika'ya özgü olup turuncu ve kırmızı çiçekleri bulunan çok yıllık bir bitki |
barberton daisy (gerbera jamesonii) n.
|
|
196 |
Botanic |
avrupa'ya özgü olup abd'de de yetişen, mor veya leylak rengi çiçekleri bulunan çok yıllık bir bitki |
basil thyme (satureia nepeta) n.
|
|
197 |
Botanic |
avrupa'ya özgü olup abd'de de yetişen, mor veya leylak rengi çiçekleri bulunan çok yıllık bir bitki |
field balm (satureia nepeta) n.
|
|
198 |
Botanic |
beyaz çiçek yaprakları bulunan cornus cinsi tırmanıcı çok yıllık bir ot |
dwarf cornel n.
|
|
199 |
Botanic |
beyaz çiçek yaprakları bulunan cornus cinsi tırmanıcı çok yıllık bir ot |
dwarf dogwood n.
|
|
200 |
Botanic |
kuzey amerika'nın doğusunda yetişen ve yıldız şeklinde sarı çiçekleri bulunan çok yıllık çim benzeri bir ot |
goldeye n.
|
|
201 |
Botanic |
kenarı dişli ve parlak yaprakları bulunan sapsız ve çok yıllık bir ot |
coltsfoot n.
|
|
202 |
Botanic |
yaygın bulunan çok yıllık bir bitki familyası |
commelinaceae n.
|
|
203 |
Botanic |
yaygın bulunan çok yıllık bir bitki familyası |
spiderwort family n.
|
|
204 |
Botanic |
güney avrupa'ya özgü olup dikenli yaprakları bulunan çok yıllık çiçekli bir ot |
drypis n.
|
|
205 |
Botanic |
yüzen ve çok yıllık yaprakları bulunan bir su bitkisi |
fanwort n.
|
|
206 |
Botanic |
kıyı ılıman sularında bol bulunan çok uzun dar yapraklı bir deniz bitkisi |
sea grass n.
|
|
207 |
Botanic |
kıyı ılıman sularında bol bulunan çok uzun dar yapraklı bir deniz bitkisi |
sea hay n.
|
|
208 |
Botanic |
kirpikli yaprakları ve turuncu lekeli sarı renkli çiçekleri bulunan yaprak dökmeyen çok yıllık bir bitki |
sengreen n.
|
|
209 |
Botanic |
kirpikli yaprakları ve turuncu lekeli sarı renkli çiçekleri bulunan yaprak dökmeyen çok yıllık bir bitki |
sengreen saxifrage n.
|
|
210 |
Botanic |
dikenli mor çiçekleri ve narin yaprakları bulunan lythrum cinsi çok yıllık bir ot |
spiked willow herb n.
|
|
211 |
Botanic |
dikenli mor çiçekleri ve narin yaprakları bulunan lythrum cinsi çok yıllık bir ot |
spiked willow-herb n.
|
|
212 |
Botanic |
çok sayıda kapsülü bulunan |
multicapsular adj.
|
|
213 |
Botanic |
birden çok sapı bulunan |
multicauline adj.
|
|
214 |
Botanic |
çok sayıda çiçeği bulunan |
multiflora adj.
|
|
215 |
Botanic |
çok sayıda çiçeği bulunan (sap) |
multiflorous adj.
|
|
216 |
Botanic |
çok sayıda yaprağı bulunan |
multifoliate adj.
|
|
217 |
Botanic |
çok sayıda yaprakçığı bulunan |
multifoliate adj.
|
|
218 |
Botanic |
çok sayıda yaprağı bulunan |
multifoliolate adj.
|
|
219 |
Botanic |
çok sayıda yaprakçığı bulunan |
multifoliolate adj.
|
|
220 |
Botanic |
çok sayıda tohum zarfı bulunan |
multisiliquous adj.
|
|
221 |
Botanic |
çok sayıda dişi organı bulunan |
polygynian [obsolete] adj.
|
|
222 |
Botanic |
çok sayıda dişi organı bulunan |
polygynous adj.
|
|
223 |
Botanic |
çok sayıda yaprağı bulunan |
foliaged adj.
|
|
224 |
Botanic |
çok sayıda yaprağı bulunan |
foliose adj.
|
|
225 |
Botanic |
çok sayıda yaprağı bulunan |
folious adj.
|
|
226 |
Botanic |
habitatında çok sayıda bulunan (bitki) |
social adj.
|
|
Linguistics |
|
227 |
Linguistics |
çok heceli kelimelerde ilk hecede veya yakınında bulunan (vurgu) |
recessive adj.
|
|
Archaeology |
|
228 |
Archaeology |
triyas dönemine ait ve soyu tükenmiş olan, vücudunun alt tarafında kemik plakaları bulunan çok büyük bir fosil amfibi |
labyrinthodon n.
|
|
229 |
Archaeology |
triyas dönemine ait ve soyu tükenmiş olan, vücudunun alt tarafında kemik plakaları bulunan çok büyük bir fosil amfibi |
mastodonsaurus n.
|
|
Geography |
|
230 |
Geography |
new york'un kuzeydoğusunda, vermont'un kuzeybatısında ve quebec’in güneyinde bulunan, tarihte üzerinde pek çok savaşın yapıldığı göl |
lake champlain n.
|
|
231 |
Geography |
washington'ın merkezinde, cascade sıradağları'nda bulunan çok derin göl |
lake chelan n.
|
|
232 |
Geography |
ispanya'nın ekstremadura özerk bölgesinde bulunan ve portekiz sınırına çok yakın olan bir şehir |
badajoz n.
|
|
Geology |
|
233 |
Geology |
içinde çok sayıda taşlaşmış kemik parçaları bulunan seviye |
bone bed n.
|
|
234 |
Geology |
genellikle volkanik taşlarda bulunan, iğne benzeri çok küçük izotropik bir kristal |
microlith n.
|
|
235 |
Geology |
derbyshire'da bulunan çok çeşitli florit taşları |
derbyshire spar n.
|
|
Music |
|
236 |
Music |
güney afrika'ya özgü olup turuncu ve kırmızı çiçekleri bulunan çok yıllık bir bitki |
barbershop n.
|
|
Ornithology |
|
237 |
Ornithology |
asya'nın kuzeydoğusunda bulunan çok iri bir yaban kazı |
chinese goose (anser cygnoides) n.
|
|
238 |
Ornithology |
asya'nın kuzeydoğusunda bulunan çok iri bir yaban kazı |
swan goose n.
|
|
239 |
Ornithology |
orta amerika'ya özgü olup kafasında parlak beyaz bir bölüm bulunan çok küçük bir sinekkuşu |
snowcap (microchera albo-coronat) n.
|
|
Slang |
|
240 |
Slang |
çok nadir bulunan |
as rare as rocking horse crap expr.
|
|
241 |
Slang |
çok nadir bulunan |
rare as rocking horse crap expr.
|
|
242 |
Slang |
çok nadir bulunan |
as rare as rocking horse manure expr.
|
|
243 |
Slang |
çok nadir bulunan |
rare as rocking horse manure expr.
|
|
244 |
Slang |
çok nadir bulunan |
as rare as rocking horse poo expr.
|
|
245 |
Slang |
çok nadir bulunan |
rare as rocking horse poo expr.
|
|
246 |
Slang |
çok nadir bulunan |
as rare as rocking horse shit expr.
|
|
247 |
Slang |
çok nadir bulunan |
rare as rocking horse shit expr.
|
|
British Slang |
|
248 |
British Slang |
çok nadiren bulunan |
as rare as hen's teeth expr.
|
|
249 |
British Slang |
çok nadiren bulunan |
as rare as rocking horse shit expr.
|
|
Paleontology |
|
250 |
Paleontology |
geç jura döneminde bavyera'da bulunan çok küçük ve iki ayaklı bir etobur dinozor |
compsognathus n.
|
|